E-ticaret & Altyapı Seçimi

E-ticaret projelerinin başarı yahut başarısızlığını şekillendiren önemli faktörlerden biri de altyapı seçimidir. Toplu ürün ekleme, entegrasyon, kurgulayabileceğiniz kampanya seçenekleri, yabancı dil desteği gibi temel fonksiyonların haricinde, seçim kararına yön verecek 5 temel husus hakkındaki fikirlerimi paylaşmak istiyorum izninizle.

  • Fiyat

\’O da iş görür bu da; pahalısına ne gerek var\’ bakışı, dostlar alışverişte görsün diye e-ticaret departmanı kuranlardan sizi ayırmayacaktır.

  • Üretim / hazır olma süresi

Söz konusu girişimcilikse, bazen kervanı yolda düzeltmek gerekir.

  • Geliştirilebilirlik

Altyapınız ihtiyaca uygun geliştirilebiliyor mu? Geliştirilebiliyorsa kimler müdahale edebiliyor, ve olası özelleştirme bütçeleri, saatlik ücretler nasıl?

  • Sözleşmeler & Bağımlılık

Altyapı güzel; ama sömürülüyor muyuz? Sürecin astarı yüzünden pahalıya mı gelecek?

  • Güvenlik

Oluşabilecek kesintiler ve kayıplar, düşündüğünüzden de fazla zarar verebilir projenize. 3 Temel tavsiye: Güvenlik profesyonellerin işidir; bilmiyorsanız kolları sıvamayın. Yedeklerinizi çok özenli alın. Uyarı ve test sisteminizi iyi kurun; sıkıntıları vakitlice öğrenin.

E-ticaret elin ucuyla yapılabilecek bir iş malesef değil; ya can yakacak sermaye ayırarak, emek ve önem vererek, alın teri dökerek yapılır.. Ya da memleketimde sıklıkla gördüğümüz üzere, dostlar alışverişte görsün misali \’yapmış/yapıyor olmak için yapılır\’, harçlık çıkartılır, potansiyelin 10\’da 1\’i kullanılır vs vs; bu konuda hemfikirizdir eminim..

Gerek imkanlar gerekse kısıtlı vizyon sebebiyle altyapı seçimine yön veren öncelikli kıstas, elbette fiyat burada.

Pahalı = iyi gibi özensiz bir genelleme yapmayacağım; ama yanlış altyapı seçimiyle mağdur olan o kadar çok girişim görüyorum ki, \’konuya yatırım yapılması gerektiğini\’ artık birilerinin yüksek tonda söylemesi gerekiyor.

Yerli ve makul fiyatlı hazır paketler, benim de çoğu temel girişim için önerdiğim basit/etkili çözümler sunsa da(\’custom arayüz\’ şartıyla), hedefleri büyüten yahut işin performans yönetimi kısmını farketmeye başlayan işletmelerin karşısına ciddi çıkmaz sokaklar çıkartabiliyor bir süre sonra. 3ncü parti performans yazılımlarının kullanılmasındaki güçlükler, gündemi 1 sene beriden takip eden kısıtlı modüller, yapılamayan a-b testleri, daha özenli eposta pazarlaması vs; tonla hayal kırıklığı söz konusu olabiliyor.

Yeri gelmişken bir konunun altını çizeyim; elbette imkansız değil, ama altyapı değiştirmek ve yeni bir sisteme adaptasyon, gerçekten zorlu ve kendi içinde önemli riskler barındıran bir süreçtir; özensizce \’biz hallederiz/merak etmeyin\’ denmesine gözleri kapalı aldanmayın (örneğin link yapılarında oluşabilecek en ufak değişiklik, iç sayfalara alınan backlinkleri boşa çıkartacak, ve seo değerinizi yerle yeksan edecektir. yahut ürünleri taşıdınız, peki ya eski sitedeki alışveriş/davranış dataları?)

Senelik paket yenileme rakamlarına da takılmamanızı öneriyorum; zira her durumda ihtiyacınız olan barındırma ve güvenlik masrafları üç aşağı beş yukarı o istenen rakamlardır; 20$lık hostinglerle e-ticaret olmaz(olur da olmaz).

İşin zamanlama, üretim/teslimat süresi kısmı da en az bütçe kadar hayati bir husus.

Doğru altyapı seçmek yahut hazırlamak elbette önemli; ama doğru altyapı uğrunda kaybedilen zaman, bazen geri dönüşsüz pişmanlıklara sebep olabiliyor. Örneğin, 7-8 yıl önce ip tabanlı bir auto switcher kuracağım diye kaybettiğim 6 ay, iş fikrimin, ben gibi gereksiz vakit kaybetmeden sektöre giren/daha hızlı davranan bir başkası tarafından kullanılıp, pazarın kaymağının alınması, ve benim ardından el sallamama sebep olmuştu.. Ben ettim, siz etmeyin özetle.

Söz konusu girişimcilikse, bazen kervanı yolda düzeltmek gerekir.

Yahut out-source bir çalışmadan bahsediyorsak, paranızla rezil olmayı çok net olarak hesaba katmanız gerekiyor. Hem programcı, hem ajans ve hem de iş veren/proje sahibi olarak uzun yıllar deneyimim olduğu için gayet iyi biliyorum; saç baş yolduran sıkıntıların olasılığı inanın çok ama çok yüksek. (işini doğru yapan ajanslar, programcılar alınmasın lütfen)

In-house da çok farklı değil aslına bakarsanız; neyse ki OOP yapılarla devamlılık görece sağlanabiliyor artık. Ama yine de, \’özel yazılım\’ çok çok faydalı, lakin bir o kadar da meşakatli bir süreçtir; bunu mutlaka tutun aklınızda.

\"eticaret-altyapilari\"

Ücretli hazır e-ticaret paketlerinin bir başka handikapı da, geliştirilemiyor olmaları sıklıkla. Altyapınız ihtiyaca uygun geliştirilebiliyor mu, kimler müdahale edebiliyor, olası özelleştirme bütçeleri nasıl?…  Bu soruların cevapları çok mühim. Örneğin, sepetten geri dönüşleri yönetecek size özel bir modüle ihtiyacınız olduğunu farzedin. Altyapınız geliştirilmeye müsait; ama sözleşmeniz gereği yalnızca e-ticaret yapısını satan işletme tarafından müdahale edilebiliyor kodlara. Dışarıya yazdırsanız 1.000 liraya mal olacak modül için 10.000 lira istenmesi çok olası.

Temel omni-channel yapısını üzerine kuracağınız stok yönetimini gel de anlat yahut çoğu hazır paket yazılımlara (yeni altyapısında Vakko çok güzel kurgulamış bu işi mesela; kim yaptıysa ellerine sağlık).

Veya şöyle düşünün; 100.000 lira yatırımla bir ajansa out-source ettiniz çalışmayı… Bakım ücreti, geliştirme çalışmaları için saat ücreti nasıl olacak? Yahut bir Magento Enterprise yapısı kullanmanız önerildi; ödediğiniz yıllık ücretin yarattığı ek faydanın değeri o mudur gerçekten? Şartlar değerlendirilip, çok dikkatli hesaplar yapılmalı burada; ki, masraftan korkup in-house yapmadığınız yapının astarı, yüzünden daha pahalı olmasın..

E-ticaret güvenliği ise asla ama asla taviz veremeyeceğiniz bir konu (çok güvenli sandığınız sisteminizin içine sızan bir hacker, tüm kredi kartı bilgilerini sizin ruhunuz dahi duymadan/yalnızca bir kaç satır kod ekleyerek kendine çekebilir. Yahut browserlarda güvenlik uyarısı veren bir sitenin müşteri gözündeki imajını düşünün). Hazır yerli e-ticaret paketlerinde sıklıkla böyle bir derdiniz olmayacaktır; -ki bu büyük bir lüks. Özel yazılımlar her zaman yabancı açık kaynak sistemlere kıyasla daha az saldırı alır.

Yahut Magento yapı kullandığınızı farzedin; yayınlanan güvenlik yamalarını anında farkedip kurmanız gerekliliği bir yana, kurulmaları da öyle çok basit değildir; teorik olarak tek komutla kurulan patch\’ler, pratikte inanın saç baş yoldurabilir.

Yerli hazır paketlerde de, sunucu bakımı/değişimi vs gibi sebeplerle ciddi sürelerde yayın kesintisi yaşama ihtimaliniz var(yaygın diyebilirim).. Ticketlar göndermeniz yahut müşteri hizmetlerine telefon açmanız durumu değiştirmeyecek; hangi firmayla çalışmanız gerektiğini araştırırken, ekşisözlük ve şikayetvar gibi kanallara mutlaka göz atmanızı öneriyorum.

Özet:

  • Sıfır bütçe, az-çok teknik bilgi: Magento, Woocommerce, Prestashop, Opencart vs\’den şaşma..
  • Çok az bütçe, sıfır teknik bilgi: İdeasoft, Ticimax, T-soft vs tam sana göre (mümkünse özel, özenli arayüz)
  • In-house ekip kurmaya hazır olmayan kurumsal şirket: Magento yahut Inveon, Rnd gibi yapılar.
  • E-ticareti ciddiyetle önemseyen kurumsal şirket: Konularında profesyonelleşmiş ekip ve ihtiyaca özel yazılım..

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir